ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Venezuela'daki Cartel de los Soles (Güneşler Karteli) yapısı resmi olarak yabancı terör örgütleri listesine eklenmiş ve karar kapsamında Maduro ve beraberindeki çeşitli üst düzey hükümet yetkililerinin de yapının üyesi olduğu iddia edilmişti. Venezuela hükümetinden yapılan açıklamada ise, "Var olmayan Güneşler Karteli'ni terör örgütü olarak tanımlayan ve böylece Venezuela'ya karşı gayrimeşru ve yasadışı bir müdahaleyi meşrulaştırmaya çalışan ABD'nin klasik rejim değişikliği formatıyla tekrarladığı yeni, çirkin, iğrenç ve gülünç yalanı kesinlikle kınıyoruz" ifadeleri kullanılmıştı. Söz konusu kararın ABD'nin Venezuela'ya askeri müdahalesini meşru kılmaya yönelik çabalar doğrultusunda verildiği düşünülse de uzmanlar, kararın böyle bir eyleme izin vermeyeceğine dikkat çekiyor.
ABD Savunma Bakanı Hegseth: "ABD için yeni seçeneklerin kapısı açılacak"
ABD Dışişleri Bakanı Macro Rubio, bu ay daha önce yaptığı açıklamada, söz konusu grubun ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığı gerçekleştirdiği iddiasıyla Güneş Kartelini terör örgütü ilan etmeye hazırlandıklarını belirtmişti. Bazı ABD'li yetkililer de Güneş Kartelini Washington yönetiminin Maduro ile bağlantısı olduğunu öne sürdüğü ve uyuşturucu kaçakçılığı yürüten Venezuela merkezli suç örgütü Tren de Aragua karteli ile işbirliği yürütmekle suçlamıştı.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ise geçtiğimiz hafta ABD basınına verdiği bir röportajda Güneş Kartelinin terör örgütü ilan edilmesinin "ABD için yeni seçeneklerin kapısını açacağını" söylemişti.
Maduro'dan kılıçlı rest: "Gerekirse ülkemiz uğruna canımızı feda ederiz"
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD ile yaşanan krize ilişkin konuşmasında Venezuelalı asker ve devlet adamı Simon Bolivar'ın kılıcını kuşanarak, "Ulusumuzun muhteşem bir çaba ve fedakarlık istediği bir dönemde sivil, siyasetçi, polis ya da asker, hiç kimsenin bir bahanesi olamaz. Gerekirse ülkemiz uğruna canımızı feda ederiz" dedi. Venezuelalı lider, ayrıca ABD'nin uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadeleyi öne sürerek kendisi de dahil olmak üzere birçok Venezuelalı yetkiliyi kaçakçılık faaliyetlerine katılmakla suçlamasını da kınadı. Maduro, ABD'nin Karayipler'de gerçekleştirdiği askeri yığınağı bir kere daha "rejim değişikliğine yönelik tehdit" olarak nitelendirdi.